Belediye Başkanı Semih Şahin, son günlerde Bilecik’te çöp toplanılmaması konusu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın açıklaması yaptı.
Açıklamasında, perşembe günü itibariyle çöpü toplama yetki ve sorumluluğunda olan Belediyeler Birliği’nin Bilecik merkezinde görevini yapmadığını hatırlatan Başkan Şahin, şunları söyledi:
‘’Bizler öncelikle bu konuda savcılığa, halk sağlığını tehlikeye koyma suçundan, suç duyurusunda bulunduk. Bunun tamamıyla gerçek sebebinin siyasi bir sebep olduğunu düşünüyoruz. Bu AKP’lilerin ele geçirdiği Belediyeler Birliği’ni silah olarak kullanıyor. Fakat ne Bilecik halkı ne biz böyle bir şeye pes etmeyiz. Kurdukları saadet zincirinin arasına biz çomak soktuğumuz için bu tür eylemler yapmaya başladılar. Bu onların tarzı olabilir, bizim değil. Bizler ilk günden bu yana hukuki girişimlerimizi yaptık. Bundan sonra da onlar hukuk karşısında hesabını verirler. Yani böyle halkın hizmetine dokunarak, siyasi şov yapmak zalimliktir. Bir duyuru yayınlamışlar. ‘ Bilecik merkez sınırlarında çöp toplama sorunları ve halkımızın yaşadığı mağduriyetler, Bilecik Belediyeler Birliği olarak bizleri derinden üzmüştür.’ Bu cümle bir kere baştan yanlıştır. Yani sen birlik olarak 2017 yılından bu yana Bilecik’in en ücra köşesindeki bir çöp torbasını dahi toplamakla yetkili olan sensin. Sen neden şikayet ediyorsun. Çöpün toplanmasından ben ve Bilecik halkı şikayetçi olması lazım ve sana şikayetçi olması gerekiyor. Tek sorumlu tek yetkili sensin. İmtiyaz sözleşmesiyle 2017 yılından bu yana olduğu gibi Belediyeler Birliği Başkanı’na aittir. Hem yetki hem de sorumluluk onundur. Ben firmayı tanımıyorum. Başkanı olarak Mustafa Yaman hakkında suç duyurusunda bulunduk. Firmayı ben tanımıyorum. Çünkü bana böyle bir bilgi gelmedi, hangi firmanın topladığıyla ilgili olarak. Ben, çöpü toplatma yetkisine sahip belediyeler birliğini tanırım. Belediyeler Birliği bununla ilgili olarak bir diğer açıklamada, ‘Kurumumuz, yürütülen çöp toplama hizmetlerinde idare olarak müteselsilen sorumlu olup, fatura muhatabı yüklenici firmamız ve Bilecik Belediyesi’dir.’ Bir kere benim muhatabım, bir yüklenici firma yok. Kamuda bir firmanın yüklenici olabilmesi için ihaleyle o işi alması lazım. Bu firma ne ihale kazanmış ne bir şey yapmış. Kafa kol ilişkileriyle, ‘sen taşı’ denmiş. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir devlet ciddiyeti de olmaz.
‘’BEN BİLECİK HALKININ BİR LİRASINI DA KİMSEYE KAPTIRMAM’’
Açıklamasında, ‘’Ben Bilecik halkının bir lirasını da kimseye kaptırmam’’ şeklinde konuşan Başkan Şahin, ‘’Bütün Bilecik halkı, gelen su faturalarındaki katı atık bedeli ücretinden şikayetçi. Neden olduğu için de öğrendiği için Bilecik halkı ben eğer anlatsam onlara bunları. Yirmi gün de çöpü toplamazsan gıkını çıkarmazlar. Çünkü bu saadet zincirini ben bozacağım. 750 tane oy almış. Benim en küçük mahalle muhtarımın seçiminden de az oy almış bir adam tüm şehrin bu işini yürütmeye kalkışırsa işte böyle eline ayağına dolaştırır. Ben yedirtmeyeceğim. Bilecik’in 17 kilometresinde olan çöp toplama alanına, 90 kilometredeki Yenipazar’dan gelen çöpü aynı fiyattan toplanmasına izin vermem. Ben Bilecik halkının bir kuruşunu bile onlara yedirtmem. Ne yapıyorlarsa yapsınlar. Şu an yoldalar. Belki de gelmişlerdir. 6 adet çöp toplama aracım hazır. Aynı dakika başlarım. Yok üzülmüşlerde falan. Eğer ben suç duyurusunda bulunmamış olsaydım ve çöp kamyonlarının yola çıkmış olduğunu duymamış olsaydılar. Bu açıklamayı yapacak mıydı? Var mıydı öyle bir cesareti. Burası eşkıya dünyası değil. Her şey hukuk ve yazıyla olacak. Ben bunlara adam gibi devlet nasıl yönetilir ve devlet adamlığı nasıl olur öğreteceğim. Daha iki buçuk senem var. Bittiğinde de Bilecik halkının sadece şehir merkezi değil, Bayırköy, Söğüt hepsi bu saadet zincirinden kurtulacak. Zaten asıl sorun bu. Millet ittifakı, dev adımlarla geliyor, bunlar gidiyor. İşte böyle saçmalıyorlar. Zararını da halk çekiyor. Devlette, bir iş için önce ihale yapılır. Bir yüklenici alır. Yükleniciyi doğru yazmışlar. Ama bir müteahitin yüklenici sıfatını alabilmesi için ne yapması lazım? İhaleye girip kazanması lazım. Böyle bir şey olmuş da sonucunu bana mı söylememişler. İhale de olmadı hiçbir şey olmadı. Sen ben bizim oğlan. Öyle yok. Öyle saadet zinciri yok yani. Burası devlet. Bizim nezdimizde devlet ve yönetimi ciddi bir şeydir.’’ Dedi.
‘’İHALESİZ İŞ YÜRÜTENLERE PARA VERMEM’’
Konuşmasında ‘Bir kere para falan ödememe de söz konusu değil. Gidin Bilecik’in bankalarında hepsinde paramız var.’’ İfadelerini kullanan Başkan Şahin, ‘’Ben dedim iki senede para sorununu kaldırırım dedim ve kaldırdık. Ben ihalesiz iş yürütenlere para vermem. Resmi bir kurum olan belediye resmi bir muhatabı olmayan birisine para ödeyebilir mi? Ödeyemezsin. İstesen de ödeyemezsin. Bana gelen bunların derdi son bir ay. Bundan önce gelen faturalar toplamı. Cari hesap bilgisi yanımda. Bana beş aylık süre için iki milyon 143 bin 370 lira, cari hesabımda borcum çıkmış. Ödemem gereken iki milyon 116 bin 12 lira. Ben kaç lirasını ödemişim? İki milyon iki bin lirasını ödemişim. Kalan 114 bin lira. Neden ödememişim? Ben Bilecik halkının bir kuruşunun bile hesabını yaparım. Çünkü benim aldığım meclis kararından itibaren çevre köylere, benim adıma kesilen paranın geri iadesini istiyorum yasal olarak. Bu da kazandık zaten. Bu iadeye karşılık tutuyorum 114 bin lirayı. Bu da yüzde 5’tir. ‘’ dedi.
‘’FAZLA ALINAN PARALARI MAHKEME YOLUYLA KAZANARAK, VATANDAŞA TEKRAR VERECEĞİM’’
Açıklamasında, devlet yönetimindeki parasal konuların, mahkemede konuşularak çözüme kavuşması gerektiğini vurgulayan Başkan Şahin, ‘’Sen şimdi borcu var, onun için kamyon yollamıyorum.’ Diyemezsin. Sen yetki ve sorumluluğu yerine getirirsin. Paranın takibini hukukta yaparsın. Ben de bunu depozito olarak tutuyorum. Ben 150 diyorum, onlar 79 diyor. Mahkeme karar verecek. Ne kadarsa bizim hesabımıza iade olacak. Yani bana resmi olarak tahakkuk etmiş bir lira borcum yok. Depozito olarak tuttuğum miktar hariç. Bu kadar basit. Ayrıca ben buradaki metoda da karşıyım. Dediğim gibi 90 kilometre ötedeki Yenipazar’dan gelen çöp için aynı para ödeniyor. Ben 17 kilometre uzaktayım. Aynı parayı ödüyorum. Neden Bilecikli, Yenipazar’ın bu parasını ödesin. Dodurga’nın bu parasını ödesin. Yani ben Bilecik halkının bu doğruları öğrendiğinde, bunlar ömür boyu iktidar olacaklarını zannediyorlar. İktidarı kaybettiklerinde Bilecik sokaklarında gezemeyecekler. Bundan sonraki süreçle ilgili olarak da mahkemeden gelen karar ile ben kaybımız olan miktarı geri alacağım ve faturalarından vatandaşa geri ödeyeceğim. Ben Bilecik halkının bir lirasını bile kaptırtmam. Mecburen geriye dönüş yapacaklar ve ihale ile mesafeye göre bedel belirleyecekler.’’ Şeklinde konuştu.